Emperyalizmin kötülük tohumları

Emperyalizmin işgaline uğrayan toplumların sonrasına bakılmalı. Süreç neleri getirmiş neleri götürmüş.

Emperyalizm milletlerin öne çıkmasını istemiyor. Çıkara ve sömürüye dayalı bu sistem, insanların dünyalarını da dönüştürüyor. Eğer bunu tam anlamıyla başaramıyorsa geride bir yıkım bırakıyor. Vietnam örneğinde olduğu gibi.

Osmanlı Devleti’nin yıkılmasından sonra kabileler ve kimi ırk eksenli oluşlar tam anlamıyla bir bağımsızlık getirmiş değildir. Yunanistan bugün Avrupa Birliği içinde küçük bir ayrıntıdır. İstenilen konumunun çok uzağındadır. Tam anlamıyla denetim altındadır.

Avrupa devletleri birlik oluştursalar da özgürlükleri bir yere kadardır. Dönen dolaplar ve oyunlardan ötürü kendi başlarına tam anlamıyla hareket edemiyorlar. Bunun birçok örneklerini geçmiş zamanda yaşayarak gördük. Emperyalizmin başlattığı bir saldırıya kimi zaman istemeyerek dâhil olmak zorunda kaldılar. Bu, bundan sonra da devam edecek.

Emperyalizm çekildiği bölgelerde çok yönlü bir yıkım oluşturuyor. Günümüz ortamında emperyalizmin ektiği kötülük tohumları zamanla kendilerine göre elbette boy vermiştir. Hindistan uzun yıllar İngiliz sömürüsünün tahakkümü altında kaldı. Hintlilerin iç dünyalarında gerçek anlamda bir yıkım oluşturdu ve kendini hâlâ toparlayamadı desek yeridir. Dünyanın en yoğun nüfusuna ve insan gücüne sahip olmasına karşın istenen ve beklenen yerde değildir. Hindistan Pakistan bölünmesinin ardından, Pakistan’ın da bölünmesiyle sonuçlanmıştır. Bugün Bangladeş öz ruhuna sahip bir konumda bulunmuyor. İslâm milletinden olan bu topluluk, İslâm inanç ve düşüncesine mensup olanlara karşı kıyasıya bir savaş ve kıyım sürdürüyor. Emperyalizmin tezgâhından geçen topluluklar zamanla kendi medeniyetine karşı bir konuma ve duruma bürünüyorlar. Mısır’da yaşananlar bundan farklı değildir. Bunun öncülü Türkiye’dir. İslâm medeniyet düşüncesinden koptuktan sonra savaşı kendi inancına dönük olmuştur. Milli Mücadele’de emperyalizme karşı direnmiş bir milletin emperyal ruhu benimsenmesi de sürecin bir sonucudur. Böyle olunca da modernleşmenin getirdiği bir durum ile kendi milletini, insanını küçümsediği bir gerçek. Türkiye de Batıcı ideoloji ile kendi insanını yıllar boyu küçümsediği bir gerçek.

İronik ve çarpıcı örnekler az yaşanmadı. Düşünün ki dini bayramlarda yani Ramazan ve Kurban bayramlarında bu üst katmandakiler bayramlaşma ikramını likör ile yapıyorlardı. Bugün için artık çok daha ileri bir yerde bulunuluyor.

Medya üzerinden emperyalizmin Afganistan yıkımının ardından yaşananlar bunlardan farklı değildir. Medya aracılığıyla kimi ayrıntılar özellikle dünya kamusunun gözüne gözüne sokulmaktadır. Dahası Amerikalı yetkililerden bu sürecin ardından yeniden Afganistan’a dönme planları yapılmaktadır. Çok yönlü olarak yıpratılmış bir Afgan halkının emperyalizme sığınma duygusunun oluşması için koşulların tam anlamıyla yerine gelmesi gerekiyor. Bundan böyle Afganistan’ın günlük gülistanlık olması beklenemez. Artık modernlerle geleneksel yaşayanlar arasında bir çatışma süreci başlayacak. Kim bilir belki artık laik anti laik çatışması da hızlanabilir. Modernliğin bir sürecidir bu da.

Medya, sinema sektörü, moda ve tüketim bunu daha da hızlandıracaktır. İşsizlik, ekonomik güçlükler, tüketim ortamında modernliğin dışında kalanların imrenişleri zamanla etkisini gösterecek.

Türkiye’de İslâm karşıtı modernlerin iştahla bekledikleri bu çatışmanın sonucu ne olursa olsun onları mutlu edecek. Söz konusu olan İslâm olduğundan saldırı gerekçeleri oluşuyor.

Müslüman olmayan toplumların yaşama tarzları, giyimleri, gelenekleri onları çok da ilgilendirmiyor. Geçmiş zamanda “Arap” öcüsü ne kadar çok öne çıkarılıyor idiyse -ki bugün de bu bakış hâlâ devam ediyor- benzer durum farklı “öcüler” ile bu bakışlarını daha keskinleştiriyorlar ve saldırmaya da bahane arıyorlar. Tek sorun İslâm’dır onlar için.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Ali Haydar Haksal - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Gurbetteki Erzurum Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gurbetteki Erzurum hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gurbetteki Erzurum editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gurbetteki Erzurum değil haberi geçen ajanstır.



İstanbul Markaları

Gurbetteki Erzurum, İstanbul ile özdeşleşen markaları ağırlıyor.

+90 (216) 492 36 36
Reklam bilgi