Emperyalizm Güdümündeki Batıcılar

Geçmiş zamanda sol, sosyalizm, Marksizm diye bilinen çevreler genelde antiemperyalist olarak bilinir ve kabul edilirdi. Çok eski bir zaman değil. 1970’li yıllarda genel görünüm buydu.

Müslüman toplumlarda Marksizm’in solun çok fazla yer bulamayışlarının nedeni ateist ve inançsız görünümüydü. Bir bakıma bu izlenim ısrarla veriliyordu. Sol anlayışın, bilim adına olan birçok yaklaşımı da aynı düşünceden besleniyor. İslâm inancıyla çelişen, uyuşmayan anlayışların kabul göremeyişlerinin nedeni, bir milletten olan kopuklukları ve uzaklıklarıdır. Emperyalizm denilince Batı, özellikle de Amerika, İngiltere’nin başını çektiği sömürgeci güçler. Ancak, sol düşüncenin zamanla Müslümanların dünyasında karşılık bulamayışı, onların Batılıların yaşadığı hayat tarzını benimsemeleri temel açmazları. İslâm karşıtlığı onlar için temel bir bakış. Sömürgeci Fransız düşüncesini benimseyen bu inançsızlık, maneviyatı devre dışı bırakmaları asıl anlayışları. Bilim ve akıl adına metafiziğin reddi hem Batı’nın hem de Batıcıların temel sorunu. Bu kesimler hayatı yüz elli iki yüz yıl geriden takip ediyor.

Emperyalizm, Müslümanlar aracılığıyla, yani terör örgütleriyle Müslümanları terörize ediyor. Müslümanlar da duygusal birikimlerinin sonucu bu tuzağa düşüyorlar. Bu, Batı düşüncesi için önemli Haçlı ruhlu bir hamle. Yüz yıllardır Müslümanların gözden düşüşüne yardımcı oluyor. Bu anlayışı temsil eden aynı ruhtakiler de kritik zamanlarda İslâm karşıtlıklarını gün yüzüne çıkarıyorlar. İŞİD/DEAŞ ve benzeri örgütler onların görevini yapıyor. Müslümanların savaş ve işgalci ruhu varmış gibi bir izlenim ediniliyor. Öteden beri, özellikle İslâm’ı ve Müslümanları hedef alanlar Osmanlı Devleti’ni işgalci ve emperyal bir güç olarak tanımlıyorlar. Bunun üzerinden de doğrudan Müslümanlar, İslâm hedef alınıyor. Afganistan’da bir terör örgütünün yaptıklarının bütün Müslümanlara mal edilmesi de bu anlayışın bir sonucu. Bunu da şeriat kavramının kötücül olarak sunulmasıyla yaygın hâle getiriyorlar.

Osmanlı Devleti hiçbir zaman emperyal bir güç olmadı, sömürmedi. Bulunduğu toplumlarda, topraklarda kazanımlarını bölge halkına verdi. Balkanlar bunun somut bir örneğidir. Özellikle ırkçı Arapların da içine düştüğü tuzak budur. Osmanlı Müslümanlar için koruyucuydu. Sultan Abdülhamit döneminde İngiliz sömürgeciliğine karşı direnişi çözümler peşinde olması, Bağdat ile Hicaz demiryolları çabası da bunun bir sonucuydu. Ne yazık ki içeriden olan Batıcı ruhlu ve hatta işbirlikçileri aracılığıyla görevden alındı. Kaybeden Müslümanlar, kazananlar da emperyalistler oldu.

Emperyalizmin acımasızlığı, insanın ruhunu sömüren hayat anlayışı bu Batıcı kesimleri hiç de tedirgin etmiyor. İslâm’dan ve Müslümanlardan kurtulmanın bir yolu olarak görülüyor. Kapitalizmin ağır çarkının insanlık üzerindeki olumsuzluklarının üzeri de örtülmüş oluyor. Burada ortaya çıkan sonuç, insan değeri değil çıkarlardır. Çıkarlar sömürücü de olsa rahatsız etmiyorsa başka nasıl düşünülebilir.

Türkiye emperyalizmin ve ağır kapitalizmin güdümünde, etkisinde ve hayat anlayışında. Köle ruhluluk Batı ruhu içinde kabullenilmekte. Özgürlüklerini dolaylı köle ruhlulukta buluyorlar. Bir bakıma sömürülenlere bırakılan kıytırık, ya da atık diyebileceğimiz nimetlerle yetinmeyi yeterli buluyorlar.

Müslümanlar yanlışlarını, eksiklerini, açmazlarını kendi aralarında giderebilirler. Birliktelik ruhuyla, atılan her adım Müslümanların geleceği açısında daha bir önem kazanıyor.

Hiç kimse Müslüman olan bir topluluğu, bir kavmi küçümsemesin, buna hakları yok. Emperyalizm karşısında direniş, varlıklarını ortaya koyuş insanlığın da çıkış yoludur. İnsanlığın sahih ve manevî hakiki öncülere gereksinimi var. Medya ve sermaye imparatorlarının estirdiği, oluşturduklarının kurbanı olmamaları kendilerinin hayrına. İnsanlığın hayrına.

Dünya nimetleri insanlığın ortak malı ve değerleridir. Belli kesimlerin değildir.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Ali Haydar Haksal - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Gurbetteki Erzurum Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Gurbetteki Erzurum hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Gurbetteki Erzurum editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Gurbetteki Erzurum değil haberi geçen ajanstır.



İstanbul Markaları

Gurbetteki Erzurum, İstanbul ile özdeşleşen markaları ağırlıyor.

+90 (216) 492 36 36
Reklam bilgi