Z KUŞAĞI VE TÜRKİYE

Z KUŞAĞI NEDİR?
90’ların sonu veya 2000’lerin başında (1997-2012) doğan bireylerdir. Z kuşağını bir tip olarak
anlatacak olursak; teknoloji ile iç içe yaşayan, internet üzerinden sosyalleşen, özgürlüklerine düşkün,
bağımsız kişiliklerdir. Tüm bu kalıplaşmış terimlerin dışında Z kuşağı olarak adlandırılan gençlerin
düşüncelerini, beklentilerini ve yaşamlarını daha yakından ele alalım.
Z KUŞAĞI’NIN YAŞAM İÇİNDEKİ PROBLEMLERİ:
Bu yaş aralığında olmayan insanlardan sıklıkla duyduğumuz bencillik, gösteriş bağımlılığı ve hızlı
tüketim gibi söylemleri bir kenara bırakarak başlayalım. 2020 yılında yapılan araştırmalara göre Z
kuşağının %47’si kendisini yalnız veya dışlanmış, %27’si diğer insanlar tarafından anlaşılmadıklarını
düşünüyor. Uzmanlara göre ise Z kuşağının diğer kuşaklara oranla stres ve kaygı seviyesi hayli yüksek.
Stres ve kaygıya sebep olabilecek pek çok sebep mevcut. Bunları şöyle sıralayabiliriz:
1. Gelecek Kaygısı: Belki de ülkede yaşayan her insanda olduğu gibi Z kuşağında da gelecek
kaygısı çok yüksek. Buna sebebiyet veren ilk şey öğrencilerin yetenekleri ve ilgi alanları göz
ardı edilerek hayatlarının her döneminde sınava tabi tutulmalarıdır. Çocukluktan başlayarak
çeşitli sınavlara giren, büyük emek harcayan öğrenciler için bu sistem yorucu ve hayal
kırıklığına uğratıcı. Hayallerinin peşinden giden, bu yönde eğitim alan öğrenciler için ise
istedikleri işe sahip olabilmek yine büyük bir muamma.
2. Sosyal Hayat: Z kuşağının teknoloji dünyasına doğdukları ve her geçen gün teknolojiyle daha
içli dışlı oldukları bir gerçek fakat bu genç kesimin asosyal olduğu anlamına gelmiyor.
Sosyalleşmek isteyen pek çok genç buna fırsat bulamıyor. Bu da yukarıdaki paragrafta
bahsettiğimiz gibi büyük bir kesimin kendisini yalnız hissetmesine sebep oluyor. Yaşam
şartları, eğitim durumu, ekonomik unsurlar gibi nedenler gençlerin sosyalleşmesini
engelliyor.
3. Anlaşılmamak: Kendilerini her ne kadar ifade etmeye çalışsa da anlaşılamayan gençler
kendilerini dışlanmış hissediyor ve bu bireyler kendilerini toplumdan ötekileştiriyor. Gençler
21.yüzyılın problemi olarak anılmak istemiyorlar.
Z KUŞAĞI NE İSTİYOR? BEKLENTİLERİ NE?
Geçmişten bugüne süre gelen ve çağımıza yön verecek olanlar gençlerdir. Çevremizden her ne
kadar Z kuşağı hakkında olumsuz söylemler duysak da belki de en büyük umut vaat eden kesimdir.
Hızlı ve analitik düşünme yetisine sahip olan gençler, dijital dünyaya da ayak uydurarak bu yetilerini
toplum için olumlu yönde kullanabilirler. Her bireyin farklı yetenekleri, ilgi alanları olduğu göz
önünde bulundurulursa gençler doğru yönlendirilebilir ve gerçekleştirmek istedikleri hayalleri,
yapmak istedikleri işleri için olanak sağlanabilir.
Anlaşılmadıklarını düşünen gençlerle doğru iletişim kurulduğu takdirde ortak bir noktaya varmak
aslında çok kolay. Teknoloji çocukları olarak adlandırılan Z kuşağının veriler incelendiğinde sosyal
mecralardan en çok youtube’de vakit geçirdiği görülüyor. Bu sosyal ağda videolar çeken gençlerin
aslında topluma seslerini duyurma çabasında oldukları aşikar.

Haklı olduğu konuda asla geri adım atmayacak bir nesil geliyor! Bu da toplumda bazı insanlar
tarafından hoş karşılanmadığından kuşaklar arası çatışmaya sebebiyet veriyor fakat Z kuşağının
günümüz Türkiye’sinde etkisi büyük. Yaklaşan seçimler dahil pek çok konuda rol oynayacak gençler
seslerini duyurmak ve kıymet görmek istiyor.
Kuşak ve yaş kesimini bir kenara bırakırsak her bireyi anlamak ve doğru iletişim kurmak önemlidir.
Karşılıklı anlayış ve hoşgörü ile toplum ve hatta Z kuşağı iyileştirilebilir. Her insanda, her yaş
aralığında olduğu gibi gençlerin de artıları olduğu gibi elbette ki eksileri var. Gençlerin belki de en çok
istediği şey bu eksilerin yüzlerine vurulmaması. Bunun yanı sıra davranış biçimlerinin, düşüncelerin
dayatılmaması.
Her insan bir dünyadır diyerek, güzel yarınlara..