Destansı bir yapıt ve eşsiz bir manifesto: Çağrı

28 ayrı ülkeden oyuncu ve set elemanı görev aldı.

Dönemin Mekke'sine benzetilen setin hazırlanması  bile 4.5 ay sürdü

Setin inşasında 300'den fazla kişi çalıştı milyarlarca kişi defalarca izledi.

Çoğu sahnelerini kaç defa gözyaşları içinde izlemişizdir kim bilir?

Yıllar geçse de filme ve müziğine olan ilgi hala taptaze.

Mustafa Akkad ilk sinema filmi olan The Message yani Çağrı filmi için teknik hazırlık bir yana fikirsel hazırlık dönemi de yıllar alacaktı.

Akad filmin senaryosunu önce İslam alimlerine yollayacak ve fikirlerini alacaktı. Senaryo hakkında en güçlü dayanak noktası ise aynı zamanda arkadaşı olan İslam alimi Halid Ebu Fadl’dı.

Yüzlerce kez yazılan senaryo tekrar tekrar değiştirildi.

Yıllarca bıkmadan usanmadan gözyaşlarıyla izlenecek olan film hazır hale getirildiğinde ise tarih 1970’lerin başıydı.

Mustafa Akad'ın bu konudaki çalışmaları ise dillere destan hale gelmişti. Anthony Quinn gibi bir oyuncunun İslam’ı konu alan bir filmde rol alması kolay olmayacaktı elbet ve Akad bunu da başaracaktı.

Er Risale ve The Message
Tek sette aynı filmi iki farklı oyuncu kadrosu ve iki ayrı dilde çekmeyi da başarmıştı Akkad.

Er Risale filminde Hamza rolünde Abdullah Gheith, Hind rolünde Mouna Wasef oynamıştı. Filmin en dikkat çeken yanı ise Abdullah Gheith'in filmdeki performansının diğer versiyonda yer alan Anthony Quinn'den daha başarılı olmasıydı.

Er Risale filmi Çağrı'ya göre daha uzundur ve Çağrı'da olmayan bir çok sahne bu filmde yer almıştır. Ayetler orjinal haliyle arapça olarak sahnelenmiştir.

Film, Fas'ta çekilmeye başlanmışsa da çeşitli dedikodular nedeniyle Suudi Arabistan'ın hedefi haline gelmişti. Suud rejiminin filmin çekilmesini istememesi üzerine film ekibi Fas'tan sınır dışı edilmiştir.

 “Hz. Muhammed karakterini Charlton Heston oynayacak” haberi kısa sürede İslam ülkelerini karıştırmaya yetmişti.  Söz konusu haber için her ne kadar Arap medyasına böyle bir şeyin olmadığını açıklasa bu dedikodu Akkad’ın başına büyük işler açacaktı.

 Marakeş’teki üç aylık bir emekle kurulan çekim seti Fas kralının emriyle resmen yerle bir edilmişti. Ancak bundan daha trajik olan ise yıllar sonra Çağrı setinin kurulduğu alanda bir Hollywood filmi olan Game Of Thrones’a filminin çekilecek olmasıydı.

Mustafa Akad tüm bu yaşananların ardından yarım kalan filmi tamamlamak için yanına usta oyuncu Anthony Quinn’i alarak çektiği 15 dakikalık tanıtım film ile Libya Lideri Muammer Kaddafi’yi ziyaret etti.

Kaddafi filme çok sıcak baktı ve 10 milyon dolarlık destek verdi. Ancak onun da bazı şartları olacaktı. Bunlardan en önemlisi kesinlikle filmin yapımında ismi geçmeyecekti ve Ezher Üniversitesi’nden yazılı belge alınacak ve Ezher ismi filmin başına konulacaktı.

Filmin adı “Allah’ın elçisi Muhammed” ise de Ezher’in isteği ile Mesaj olarak değiştirilmiştir.

Böylelikle filmin geri kalanı Libya’da tamamlanmıştır.

Batı'da büyük ilgi çeken ve 1974 yılında başlanan film bir çok İslam ülkesinde yasaklansa da 1977'de gösterilmeye başlandı.

Filmde Hz Hamza’yı şehid eden Vahşi rolünde oynayan Salem Gedara'nın film sonrası yaşayacakları tam bir trajediydi.

Gedara Mustafa Akkad tarafından keşfedilmişti. O sıralar elektrik teknisyeni olarak görev yapan Gedara, Akad tarafından filme dahil edildi. Film sinemalarda gösterildikten sonra Gedara, ülkesinde hedef haline getirildi, işinden kovuldu ve yüzlerce kez ölüm tehdidi aldı. Sokaklarda yürüyemez hale gelen Gedara'ya o gün maddi ve manevi anlamda Mustafa Akad sahip çıktı.

 ÇAĞRI FİLMİNİN ÖNEMİ
Çağrı sadece Müslümanlar için değil pek çok anlamda sinema için çok kritik bir öneme sahip.

Sinema teknolojisinin bu kadar gelişmesine rağmen İslam dünyası hala ne Mustafa Akad gibi bir yönetmeni yetiştirebilmiş ne de Çağrı gibi kaliteli bir yapıma imza atabilmiştir. 

Öyle ki Akad’ın “Hz. Peygamberin suretinin gösterilmesi” meselesine bulduğu fevkalade çözüm bugün hala dillere destandır. Gerek cahiliye devri gerekse betimlemesi bu destansı yapıtın bir parçasıdır.

Böylesi destansı bir filmin finali de elbette muhteşem olacaktır. Zira Hz. Bilal’in ezanını günün Kabe görüntüleriyle bağlanması çok incelik gerektiren bir durumdur.

Film gösteriminin ardından tüm dünyanın bilhassa Müslümanların manifestosuna dönüştü. İslam dünyası Çağrı filmiyle adeta iman tazeledi. Birçok insanın Müslüman olmasına sebep olan film, Müslümanlarla ilgili terörist funfamantalist gibi batı türü imajlara büyük darbe indirdi